Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi; çocuklar geleceğimizin güvencesi, yaşama sevincimizdir. Çocuklara öğretmek bir beceridir. Onları öğrenme konusunda heyecanlandırmak ise başarıdır. Ve ben de çocuklara her dokunduğumda bu becerinin ve başarının bir parçası olduğum için buradayım ve Günebakan’ım.
Bebeklik ve çocukluk döneminin insanın hayat çizgisi ve hayatını nasıl yaşadığı üzerinde ne denli etkili olduğunu hepimiz biliyoruz. Günyüzü hareketini farklı kılan; ruhen sağlıklı olmayan bireylerin çocuklarda sebep olduğu hasarı ortadan kaldırmanın ötesinde, sorunların kaynağı ve çözümüne odaklanması ve toplumsal huzur ve barışı tüm bireylerin iyi olma halini destekleyerek sağlamayı amaçlaması. Bu amaç doğrultusunda yaşanan ve yaşatılan tüm farkındalıkların ebeveynler ve adayları üzerindeki yapıcı etkisini fark etmek benim için dönüm noktası oldu. Farkındalık çalışmalarıyla ruhen sağlıklı ve mutlu nesiller yetiştirmenin mümkün olabileceğine inandım. Çocuklar tüm masumiyetleriyle şiddetin, istismarın, kötü muamelenin olmadığı bir dünyada yaşamayı elbette hak ediyor ve bu da ancak onları yetiştirecek olanların bilinçlenmesi ve farkındalık kazanmasıyla mümkün.. Çocukların iyi olma hali hayatımın amacı haline geldi ve bunun için emek vermek istiyorum. İşte bu yüzden Günebakan’ım.
Dünyaya gözlerini açan her çocuğun sevgi dolu bir ortamda büyümeye ve mutlu olmaya hakkı vardır. Geleceği aydınlatacak, toplumu ileriye götürecek olan çocukların, sağlıklı bir birey olması içinse, anne, babalara ve çocukların yetişmelerine emek veren herkese görev ve sorumluluklar düşmektedir. Aileden başlayarak, toplumsal bilincin artmasına, şiddetin yerini sevginin almasına ve bütün çocukların yüzünün gülmesine katkı sağlamak için emek verenlerin yanındayım, Günebakan'ım...
“Kurtlarla Koşan Kadınlar” kitabında Clarissa Estes Pinkola, “Yaralarımız yaratıcı alanlarımızdır” diyor. 2013 yılında anne olduğumda, 15 yıllık okulöncesi öğretmeni ve okulöncesi eğitim alanında doktora yapan bir öğrenci idim. Çocuk gelişimi ve eğitimi konusunda 15 yıllık bilgi birikimime rağmen, o günlerde en çok ihtiyaç duyduklarım annelik yolculuğumda beni anlayan bir çift göz, omzuma iyi gidiyorsun diye dokunacak bir eldi. Dolayısıyla annelik deneyimim sonrasında da hamilelere, anne-babalara sadece bilgi vermek/aktarmaktan öte daha farklı bir gözle bakmaya başladım. Artık gördüğüm anne-babaları her şeyden önce dinlemek, desteklemek benim bu hayattaki önemli bir amacım oldu. Böyle düşündüğüm dönemde Mellow Parenting tıpkı adı gibi yumuşacık sardı beni. Anne-babalık yolculuğunda insanlara dokunabileceğim bir alan açtı. Taşıdığım bu duygu içimdeki geçmiş acemi anne Dilek’e de çok iyi geldi. Bu iyilik halinin büyüyerek çoğalması için ben de Günyüzü Hareketi’ndeyim ve tıpkı bir Günebakan gibi yüzümü anne-babalara dönüyor, onlarla buluşmaya sabırsızlanıyorum.”
Her insanın içinde anne, baba, çocuk vardır, ve güçlü sağlıklı psikoloji aslında içimizdeki çocuğun güçlü olduğu, saygı ve sevgi gördüğü psikolojidir. Tüm çocuklarımızın mutlu ve güçlü aile içi iletişimi ile büyüdüğü sağlıklı bir topluma evrilmek için çabalayanların yanında bir nebze katkı sağlayabilmek ve iyilik halini arttırabilmek için Günebakan'ım.
"Eğer bu dünyada gerçek barışı öğreteceksek ve eğer savaşa karşı gerçek bir savaş vereceksek, işe önce çocuklarla başlamamız gerekmektedir.” –Mahatma Gandhi. Şiddetten arınmış bir Dünya’da yaşamak için çocuklardan ve onları yetiştiren, ışık tutan ebeveynlerden başlamak gerektiğine inananlardanım. Yarın sevgi ve şefkatle donatılmış bir dünyada ben de varım diyebilmek için Günebakan’ım.
Şiddetsiz iletişimin var olduğu her ortamda insan canlısının da sahip olduğu yetenek ve potansiyeli kullanarak kendisinin en iyi versiyonunu gerçekleştirdiğine inanıyorum. Toplumun olumlu yönde güçlenmesinde, insanın ilk yaşama adım attığı aile ve bakım verenler ilk adımı atıyorlar. Özellikle güvenli bağlanma ve ebeveyn çocuk arasında gelişen olumlu ilişki her şeyin temelini oluşturuyor. Toplumun refahı, şiddetin önlenmesi için yapılan her önleyici ve olumlu yönde geliştirici program bunun sağlanması ve iyileştirilmesi adına çok etkili olduğuna inancım ile buraya geldim ve Günebakan oldum.
Tıp fakültesine çocuk sağlığına hizmet etmeyi ve çocuklarla yaşamayı hedefleyerek girmiş ve eğitimini bu bakış açısı ile tamamlamış birisiyim. Çocukların dünyaya uyumlanmasındaki muhteşem gelişmeyi, büyük potansiyeli meslek hayatı boyunca keyifle izledim. Günümüzde artık sağlıklı yetişkin olmanın yani psikososyal fiziksel olarak en üst sağlık seviyesine ulaşmanın temellerinin çocuklukta atıldığını bilmekteyiz. Sağlıklı, mutlu bir çocukluk dönemi deneyimleyebilmek ancak sağlıklı ve mutlu bir ailede gerçekleşebilir. Olumsuzluklarla dolu, ana babanın yeterince koruyamadığı, yeterince rehberlik edemediği, doğru rol model olamadıkları durumlar hem çocukluk hem de yetişkin yaşamını derin olumsuz duygularla doldurmaktadır.
Mellow Parenting programı, benim için çocuk sağlığı hizmetinde farklı bir bakış açısı ve farkındalık yaratan bir paylaşımdır. Anne babalara farkındalık artışı, öz sevgi, rahatlama, güven artırıcı, çocuğu anlama ve doğru yanıtlar verme ile ilgili ip uçlarının yakalanmasını sağlayarak çocuk sağlığına ilk elden katkı sunmaktadır.
Yaşamda engel olamayacağımız çok sıkıntı ve zorluk var. Çocukluk dönemini sevgi ve şefkat ile geçiren bir insanın daha dayanıklı ve sorunlarını şiddet dili ile çözmekten uzak olacağını düşünüyorum. Gittikçe artan şiddet, ayrımcılık ,öfke diline karşı biz de sevme, kabul etme, şefkat dileklerimizi yükseltelim. Şikayet etmek yerine harekete geçelim. Bu nedenle güne bakmak istiyorum
Her çocuğun birlikteyken kendini güvende hissettiği, ihtiyaçlarını görüp, anlamaya çalışan, duyarlı yaklaşan bir ailesi veya bakım vereni olmalı. Bir arada ve anda olmanın önemi, ebeveynin ve çocuğun iyilik halinin ne kadar öncelikli olduğu bazen unutuluyor veya aile dinamiklerinde alt sırada yer alabiliyor. Ailelerin bu ve benzeri durumlara yönelik olumlu deneyimlerini birbirleriyle paylaşmasının yapıcı ve çok kıymetli olduğunu ve dolaylı olarak çocuğu desteklemek ve korumak anlamına geldiğini düşünüyorum. Çocuklara bir verdiğinizde onlar size bin dönüyor. Bazen o ‘bir vermek’ üstüne düşünmek, konuşmak ve paylaşmak gerekiyor. Gündüz kadar gecenin de hayatın içinde olduğunu bilen ama çocuklar için mücadele etmekten asla vazgeçmeyecek bir Günebakan'ım.
On yılı aşkın süredir şiddetle mücadele alanında çalışan bir psikolog olarak, şiddet ortaya çıktıktan sonra yapılanların kıymetli olduğu kadar -hatta belki de daha fazla- şiddet ortaya çıkmadan önce yapılan önleyici çalışmaların önemini gördüm. Şiddet sonucunda ortaya çıkan olumsuz sonuçlar daha hiç başlamadan bir şeyler yapmak için; çocukların hak ettikleri ortamlarda, hak ettikleri şekilde barış içinde yaşayabilmelerine katkı sağlamak için; “Bir çocuğu bir köy büyütür” sözünü modern toplumda yaşatabilmek ve ebeveyn olduklarında kendi çocukluklarını da yanlarına alıp çocuklarına ebeveynlik yapmaya çalışan anne babalara bir destek eli olmak için ben de Günebakan’ım
Her çocuğun mutlu olmaya, günyüzü görmeye hakkı vardır. Şiddetten arınmış bir toplum için sevgi dilinin mutlu ve huzurlu ailelerde öğrenildiğinin farkında olan ebeveynlerin çocuk yetiştirme sorumluluklarına destek verebilmek adına Günebakan'ım
Her çocuğun potansiyeline ulaşabileceği, sağlıklı büyüme ve gelişimlerini destekleyen, şiddetten uzak, geliştiren ve destekleyen bakıma ulaşabildiği çocuk dostu dünya için ben de Günebakan’ım
Çocuk ve aile ile yolu kesişen her meslek erbabı iyileşme ve gelişimin burada başladığını bilir. Sağlıklı, güçlü nesiller ve umut dolu bir gelecek için karınca kararınca ailelere ve çocuklara destek olmak, onların yolculuğuna eşlik etmek niyetindeyim. Tüm Günebakan'larla birlikte ben de yüzümü güneşe dönüyorum.
* Uygulayıcılarımız soyadına göre alfabetik sırayla dizilmiştir.
